Daha önceki yazımda bir arkadaşımın Koruyucu Ailelik ile ilgili bekleyişinin sona erdiğinden bahsetmiştim.
Tam bir hafta önce bugün artık 2 kişi olarak çıktıkları evlerine 3 kişi olarak döndüler :) Yuvada adaptasyon için geçirdikleri 4 günün sonunda artık Yuvasında :)
İlk günden eve gelişine ve sonrasında olanlardan kısaca bahsetmek istiyorum.
Yuva'da geçirdikleri ilk gün çok sessiz, kucaktan inmek istemeyen, güvensiz bir tavrı vardı (çok normal değil mi ?)
İkinci gün, yine kucakta olmak istiyor, sarılmak istiyor ancak biraz daha güler yüzlü ve bir miktar daha sakindi.
Üçüncü gün, gülmeye, hareketlenmeye, Anne - Baba kelimelerine tepki vermeye ve tekrarlamaya başladı.
Son gün, koşup oynamaya, götürdüğüm kitaplara ilgi göstermeye, Anne - Baba demeye, getir götür gibi taleplere doğru tepkiler vermeye başladı. :)
Yuvadan ayrılırken ağlamadı. Eve akşam geldiler. Uykusu geldiğinde kedi gibi Annesinin kucağına tırmanıp omuzunda 5 dakikada uyudu. Yatağına yatırıldı ve sabaha kadar sorunsuz bir gece geçirdiler.
Evlerindeki ikinci gün ve sonrasındakiler de aynı şekilde sorunsuz ve telaşlı geçti. (Tabi ki birbirlerini tanıma süreci biraz meşakatli ama öyle büyük bir sorun yok)
Fark ettik ki, kendisi ile hiç konuşulmadığı için dil gelişimi çok zayıf. Sadece konuşmak için değil aynı zamanda bizim söylediklerimizi anlaması da ! Zekasında değil Türkçesinde sorun var :)
Örn. Suyunu getir dediğinizde neyi getireceğini bilmiyor ! Çünkü kendisine içtiği şeyin su olduğu öğretilmemiş.
Şimdi hızlıca Türkçe öğrenmesi gerekiyor :)
Ancak tüm oyuncaklara ve kitaplara müthiş bir ilgisi var. Bir kaç tekrardan sonra hemen öğreniyor. Çok hareketli, çok güler yüzlü, çok akıllı :)
Anne - Baba diyor ve çok güzel söylüyor :) Annesine çok düşkün, evde o varsa kimsenin yüzüne bakmıyor ;) İlk günler benim de kucağıma hevesle atlarken şimdi kucağıma aldığımda Annesine gitmek istiyor :)
İlk günlerdeki uysallığı yavaş yavaş yerini haşarılığa, yemek seçmelere, ayak diremelere bırakmıyor değil :) Ama sanırım normal olanı da bunlar zaten. Tam olması gerektiği gibi, çocuk gibi davranmaya başladı. Şu anda 1,5 yaşında ve üstelik şu anda 2 yaş sendromunun da başında :0
Tek sıkıntısı kendisini nasıl ifade edeceğini bilememesinden kaynaklanıyor ( Ya da kendisini ifade etmek için öğrendiği tek yol olan bağırmak, vurmak ve ağlamak dışında bir yol bilmemesinden ) Ancak bu bile çok sık yaşanmıyor. Ve aralarındaki o büyük ve her gün daha da büyüyecek olan sevgi ile kendi dillerini de geliştirecekler ve her şey çok daha kolay olacak.
Şimdi bir bebek gibi tek tek her şeyi anlatıyor Annesi ve o zehir gibi aklıyla hemen öğreniyor. Çok kısa zamanda tüm açığını kapatacak hiç şüphem yok...
Arkadaşımın yaşadığı mutluluğa ve sevgili Meleğinin her gün onun sevgisi ile değişimine, gelişimine ve mutluluğuna tanık olmak da bambaşka bir mutlulukmuş.
Bunları neden mi yazdım,
Yaşı büyük olursa sorun yaşarım aman bebek olsun ben büyüteyim diye düşünen varsa eğer söyleyeyim öyle atla deve değilmiş. Büyük sorunlar falan yokmuş. Yaşı büyük de olsa sevgi gören her çocuk yumuşuyor, açılıyor ve gelişiyormuş. Ve o Yuva'larda ! sadece sevgiye muhtaç çoooooook çocuk varmış.
Sevgiler...
İkinci gün, yine kucakta olmak istiyor, sarılmak istiyor ancak biraz daha güler yüzlü ve bir miktar daha sakindi.
Üçüncü gün, gülmeye, hareketlenmeye, Anne - Baba kelimelerine tepki vermeye ve tekrarlamaya başladı.
Son gün, koşup oynamaya, götürdüğüm kitaplara ilgi göstermeye, Anne - Baba demeye, getir götür gibi taleplere doğru tepkiler vermeye başladı. :)
Yuvadan ayrılırken ağlamadı. Eve akşam geldiler. Uykusu geldiğinde kedi gibi Annesinin kucağına tırmanıp omuzunda 5 dakikada uyudu. Yatağına yatırıldı ve sabaha kadar sorunsuz bir gece geçirdiler.
Evlerindeki ikinci gün ve sonrasındakiler de aynı şekilde sorunsuz ve telaşlı geçti. (Tabi ki birbirlerini tanıma süreci biraz meşakatli ama öyle büyük bir sorun yok)
Fark ettik ki, kendisi ile hiç konuşulmadığı için dil gelişimi çok zayıf. Sadece konuşmak için değil aynı zamanda bizim söylediklerimizi anlaması da ! Zekasında değil Türkçesinde sorun var :)
Örn. Suyunu getir dediğinizde neyi getireceğini bilmiyor ! Çünkü kendisine içtiği şeyin su olduğu öğretilmemiş.
Şimdi hızlıca Türkçe öğrenmesi gerekiyor :)
Ancak tüm oyuncaklara ve kitaplara müthiş bir ilgisi var. Bir kaç tekrardan sonra hemen öğreniyor. Çok hareketli, çok güler yüzlü, çok akıllı :)
Anne - Baba diyor ve çok güzel söylüyor :) Annesine çok düşkün, evde o varsa kimsenin yüzüne bakmıyor ;) İlk günler benim de kucağıma hevesle atlarken şimdi kucağıma aldığımda Annesine gitmek istiyor :)
İlk günlerdeki uysallığı yavaş yavaş yerini haşarılığa, yemek seçmelere, ayak diremelere bırakmıyor değil :) Ama sanırım normal olanı da bunlar zaten. Tam olması gerektiği gibi, çocuk gibi davranmaya başladı. Şu anda 1,5 yaşında ve üstelik şu anda 2 yaş sendromunun da başında :0
Tek sıkıntısı kendisini nasıl ifade edeceğini bilememesinden kaynaklanıyor ( Ya da kendisini ifade etmek için öğrendiği tek yol olan bağırmak, vurmak ve ağlamak dışında bir yol bilmemesinden ) Ancak bu bile çok sık yaşanmıyor. Ve aralarındaki o büyük ve her gün daha da büyüyecek olan sevgi ile kendi dillerini de geliştirecekler ve her şey çok daha kolay olacak.
Şimdi bir bebek gibi tek tek her şeyi anlatıyor Annesi ve o zehir gibi aklıyla hemen öğreniyor. Çok kısa zamanda tüm açığını kapatacak hiç şüphem yok...
Arkadaşımın yaşadığı mutluluğa ve sevgili Meleğinin her gün onun sevgisi ile değişimine, gelişimine ve mutluluğuna tanık olmak da bambaşka bir mutlulukmuş.
Bunları neden mi yazdım,
Yaşı büyük olursa sorun yaşarım aman bebek olsun ben büyüteyim diye düşünen varsa eğer söyleyeyim öyle atla deve değilmiş. Büyük sorunlar falan yokmuş. Yaşı büyük de olsa sevgi gören her çocuk yumuşuyor, açılıyor ve gelişiyormuş. Ve o Yuva'larda ! sadece sevgiye muhtaç çoooooook çocuk varmış.
Sevgiler...
Ne güzel, ne mutlu :)
YanıtlaSilBen de kızımı tam 3 yaşındayken yuvadan aldım. Dediğiniz gibi "anne" (tüm kadınlara anne diyordu) ve süt" (suya bile süt diyordu) gibi 2 kelimenin dışında dil gelişimi hiç yoktu 3 yaşına gelmesine rağmen.
Biz iki senede çok yol kat ettik, şimdi susmak bilmiyor ;)
Tam da dediğiniz gibi, sevgiyle çok kısa sürede serpilip büyüyorlar.
Kaç yaşındayken sizin çocuğunuz olduğu farketmiyor, önemli olan sizin sevginizi hissetmesi...
Arkadaşınıza selamlar, sevgiler.
Merhaba,
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz. Arkadaşım da sizin yorumunuzu okudu :) Selamınızı aldı yani ;)
Sevgi ile onarılamayacak çocuk yoktur.
Size de kızınızla bir ömür mutluluk diliyoruz.
Ara sıra bize sesinizi duyurun, çok mutlu oluruz.
Sevgiler
Merhaba,
YanıtlaSilBizde 5 ay once Portekiz den dunya sekeri 2 kizin ailesi olduk. Kizlarimiz 9 ve 10 yasinda kardes.Yurtdisinda yasiyoruz:Esim Italyan ben Turk kizlarimiz da Portekizden. Boylece 3 degisik ulkeden, 3 degisik dilden bir aile olduk.
Oncelikle yas konusu...Biz ozellikle yasimiza uygun cocuklari evlat edinmek istedik. Esim 51 ben de 39 yasindayim. Afrika'da gonullu calisirken yuvalardaki buyuk cocuklarin gonullulere hic yakinlasmadiklarini gorduk. Cocuklara sorduk...aldigimiz cevap icimizi yakti...Hepiniz bebekleri seviyorsunuz, aliyorsunuz. Bizi nasilsa almayacaksiniz ki... Sonunda dayanamadik ve 13 yasinda ki bir cocugun koruyucu ailesi olduk.Oglumuz su an Kenya da okuyor.
Yas hicbir sorun yaratmadi tam tersine iliskimizin gelismesinde cok buyuk rol oynadi. Kizlarimiza sorduk bizim ailemize katilmak ister misiniz ? Senin annen baban olmamizi ister misiniz diye.Nerden gelip nereye gittiklerinin bilincindelerdi. Biyolojik aileleri hakkinda sohbet ediyoruz, gecmisi ve gelecegi konusuyoruz...Kahvalti sofrasini el birlige ile kurarken biryanda da hayaller kuruyoruz.
Her yasin guzelligi var...Bence korkmadan buyuk cocuk evlat edinebilirsiniz. Sadece onca yilin yaralarini sarmak icin biraz sabir ve bolca sevgi yeterli
Ne güzel, ne mutlu size. Çok renkli bir aile olmuşsunuz. Yaşın yanında bir de dil ve kültür farkınız var. Buna rağmen sevginin herşeyin üstünde olduğunu gösterdiniz. Çok teşekkür ederiz. Sevgiler
YanıtlaSilYuregi kocaman insanlarin hikayelerini okuyorum burda.ne guzel sey yarali bir cocugun hayatini degistirmek.
YanıtlaSilTeşekkür ederiz.
YanıtlaSilMerhaba, benim de esim Italyan, aile kurmayi cok istiyoruz. Sizden bilgi almayi cok isteriz.
YanıtlaSilSehnaz Hanim size de blogunuz icin cok tesekkurler. Yoncanizla birlikte omur boyu mutluluklar
Merhaba,
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
Geç cevabım için çok özür dilerim. özel sebeplerden dolayı çok uzun süredir bloğa bakamıyorum.
İnanmayacaksınız ama eşi italyan olan evlat edinen bir arkadaşım var benim. Eşiniz yabancı olduğu için prosedür biraz daha farklı ilerliyor. Önce kuruma gidin onlar size bilgi verirler. Bu arada bana mail atın lüfen. Detayları oradan konuşalım. Arkadaşım şu anda İtalyada yaşıyor. Ancak onunla da iletişime geçmenize yardımcı olurum. O sizi çok daha doğru yönlendirebilir
Sevgiler
Yorum Gönder