Merhaba
Uzun süren aranın ardından tekrar merhaba. Bu defa çok açmışım arayı :(
Yonca ile yaptığımı konuşmanın ardından zaman zaman sorular geliyor tahmin edeceğiniz üzere fakat ben de konuşmanın verdiği rahavetle istemeden dolaylı yoldan bir konuşma başlattım birkaç ay önce.
Baştan söyleyeyim daha sonra anlattığımda psikolog bana kızda. . Kızma nedeni konuşmanın içeriği değildi. Benim böyle bir konuşma başlatmamdı. Yonca algıları çok açık ve zeki bir çocuk (Artık hepsi öyle değil mi !) Siz bir kapı gösterirseniz o hazır olsa da olmasa da o kapıyı açar. Bırakın öncekini içine iyice bir sindirsin hazır olunca kendi bulsun açsın o kapıyı dedi. Hazır olunca o gelir dedi.
Haklıyda tabi, biliyorum kendi hazır olunca gelip soruyor zaten. Tüm çocuklar için durum bu zaten. Pek çok yorum ya da mail aldım bu yazıların ardından. Şu yaşında ama soru sormadı daha vs diyenler oldu. Hepsi için geçerli bu, hepsi kendi içlerinde kendi süreçlerini yaşıyor ve hazır olduklarında hazır olduğu kadarını soruyor. Önemli olan beklemek, sabretmek ve sorduğunda sadece sorduğu kadarına cevap vermek :)
Neyse bir hatadır oldu, yaptık bu konuşmayı :) Neyse ki içeriğinden fırça yemedik şükür :)
Konuşma aşağıda, buyurun...
Bir gece tam uyumaya gidecekken Yonca ile babası biraz atıştılar :)
Yonca babasının da uyurken yanında yatmasını istedi baba hayır dedi vs. hepinizin tahmin edeceği küçük çaplı :) krizimiz koptu sonunda. Yatakta Yoncayı sakinleştirmeye çalışırken diyaloğumuz başladı.
-Boş ver Yoncam biz birbirimize sarılıp uyuyalım seninle
-Ben babama çok kızdım anne gidip ona vurucam (ki vuran bir çocuk değildir)
-Sen iyi bir çocuksun Yonca yapmazsın
-Yapıcam işe, banane
-İyi insanla kötü insan arasındaki fark nedir biliyor musun Yonca ?
Bütün insanlar kırılıp kızdıklarında , akıllarına kötü şeyler gelebilir. Kötü insanlar bunları yapmayı seçer, iyi insanlar ise yapmamayı.
-Ben kötü insan olucam işte ikinizi de öldürücem (Ölmek kelimesinin kullanıldığı o çok nadir anlarda bile, Anne öldü demeyelim o çok üzücü bir kelime gözlerini kapattı diyelim diyen çocuk bu... )
-O zaman Annesiz Babasız kalırsın Yonca...
-Olsun
-Sen hiç Anne-Babasız çocuk gördün mü Yonca? (Eyvah .... çıktı ağzımdan bir kere , dilimi eşek arısı soksun)
Anne babası olmayan ve bunun için çok üzülen çok çocuk var biliyor musun? (Buna da tüy dikmek denir sanırım )
Biz ne kadar şanslı bir aileyiz. Birbirimizi bulduk ve birbirimizi çok seviyorum. Bunun değerini bilelim tamam mı kızım
-Olsun onları da sokakta çocuğu olmayan Anne-Babalar bulup evlerine götürürler. Onların çocuğu olur
-Ama o iş öyle olmuyor Yonca. Çocuklar sokakta bulunmuyor
-Siz beni nasıl buldunuz anne ? (Hahhh, iki düşün bir konuş diye boşa demiyorlar)
-Sen başka bir ablanın karnından çıkıp bize geldin Yonca
-Ama beni nasıl buldunuz ?
-Biz babanla bir gün Anne-Baba olmaya karar verdik Yonca. Senin gibi böyle güzel gülüşlü, tatlı dilli, güzel bakışlı bir kızımız olsun istedik. Biz aslında seni arıyormuşuz Yonca. Sonra Müge Teyzene gittik, dedik ki, biz bir kızımız olsun istiyoruz. Bizim kızımızı bulur musun? dedik. Müge Teyzen bize sınavlar yaptı, bizi inceledi, aylarca bizi çağırdılar sorular sordular, araştırdılar ve bir gün Müge Teyzen dedi ki, tamam. Siz iyi bir anne-baba olabilirsiniz bir anladık. Ben sizin kızınızı bulucam benden haber bekleyin. Biz de başladık sabırsızlıkla seni beklemeye. Bir gün aniden Müge Teyzen aradı, kızınızı buldum çabuk gelin dedi. Koşa koşa geldik hemen senin yanına. Küçücük bebektin. Sen bizi görünce öyle bir güldün ki, dedik evet bu bizim kızımız, o da bizi tanıdı, bizi kabul etti. Çok mutlu olduk ve aldık seni evimize geldik ve bir aile olduk
-Peki ben neredeydim
-Senin gibi anne-babasını bekleyen bebeklerin çok iyi bakıldığı bir yerdeydin
-Benim adımı siz mi koydunuz ? (Neeee :o )
-Evet Yonca biz koyduk
-Keşke Lale koysaydınız (Özel bir sebebi yok, TV de kısa bir süre gördüğü bir dizi karakterinin adı, oyuncu kızı çok beğendi o yüzden Lale adına taktı :) )
-Senin adını neden Yonca koyduk biliyor musun? Yonca çiçeğini biliyorsun. Yeryüzündeki neredeyse bütün yoncalar 3 yapraklıdır. Ama içlerinde çok çok çok azı 4 yapraklıdır ve Dünyadaki bütün insanlar bu 4 yapraklı yoncayı bulduklarında yoncanın kendilerine şans getireceğine inanırlar. İşte sen de bizim 4 yapraklı Yoncamızsın canım kızım. Biz seni bulunca o kadar mutlu olduk, o kadar sevindik ki senin adın da Yonca olsun tüm yaşamın boyunca adın sana şans getirsin, hep güzel günler yaşa istedik. Bu yüzden senin adın Yonca oldu
-Anne sanırım şimdi ağlıycam
-Neden Yonca ?
-O kadar sevinçliyim ki (Ah canım benim, o kadar mutluyum ki demek istiyor ) Seni çok seviyorum , iyi ki benim annem olmuşsun
-Ben de seni çok seviyorum Yonca, iyi ki benim kızım olmuşsun.
O ağlamadı, ama bana sarılmış uyurken benim gözyaşlarım sessizce aktı.
Bu son cümleden daha büyük bir armağan, daha büyük bir mutluluk olamaz herhalde
Yorum Gönder