Küçücük bedeni, o muhteşem yüzü, minicik ağzı, minicik burnu ve bulutlu, dalgın, nemli ama müthiş gözleri ile karşımda durdu ve ben bakakaldım. Görür görmez anladım onun bir melek olduğunu, tıpkı üç yıl önce anladığım gibi....
3 sene önce kızımı görmeye gittiğimizde bir bakıcının kucağında daha uzaktan gördüğümde anlamıştım onun bir melek, benim meleğim, kızım olduğunu. Aklımla değil, bilincimle değil, hücrelerimde, DNA'larımda, ruhumla anladım onun bir melek olduğunu. Onu, Tanrının onu saf sevgiden yarattığı en saf haliyle karışımda gördüğümde ruhum hatırladı kendi saf sevgi oluşunu. Bu saf sevgi bedenime o kadar büyük geldi ki gözyaşı oldu taştı ruhum bedenimden. Ben o an , mutluluktan değil, acıdığımdan hiç değil, sevgiden ağladım. Tek söyleyebildiğim ise "ama bu çok güzel" olmuştu. Kaşı gözü güzel olduğu için değil (ki kesinlikle mükemmeldi ;) ) O, Tanrının benim için gönderdiği en saf haliyle bana ulaşan Meleğim olduğu için :)
O gün anlayamamıştım bu duygularımı, ama bu gün o minik Meleği karşımda gördüğümde anladım, hatırladım, tanıdım ve ağladım... Sevgiden ! Ve yine tek söyleyebildiğim "ama bu çok güzel" oldu ;)
Bir arkadaşımın Koruyucu Aile olmak için bekleyişi sona erdi nihayet. Ve ben bugün adına YUVA denen, tertemiz ama ruhsuz ve soğuk ve hiç YUVA'ya hiç benzemeyen, tam da olduğu gibi bir Devlet kurumuna benzeyen binada gördüm onu.
Üstünde tertemiz elbiseleri, ona 3 numara büyük gelen tertemiz ! ayakkabıları, kıvırcık kumral saçları, minicik burnu, minicik yüzü, ama durgun, donuk ve hafif nemli gözleri ile geldi yanımıza. Tüm fiziksel ihtiyaçları layıkıyla ve belki fazlasıyla iyi karşılanmış ama duygusal ihtiyaçları hep beklemede kalmış haliyle geldi. Arkadaşım ve eşi ile bir gün önce de zaman geçirmişlerdi fakat beni ilk kez görüyordu. İlk kez gördüğü ben 5 dakika sonra onu kucağıma almak istediğimde hemen kucağıma atladı ve 10 dakika sonra bırakmak istediğimde üstüme yapışıp ağladı ! Arkadaşımın kucağında sakinleşti, sustu ve başını göğsüne yaslayıp, sıkı sıkı sarılıp, ürkek ve bulutlu bakmaya devam etti. Bu kez gözyaşımı içime akıttım, acıdığımdan değil, sevgiden değil, çaresizliğimden...
Bakıcılarının dediğine göre kelime haznesi dardı birebir ilgi eksikliğinden oysa orada olduğum 1,5 saat içinde tek bir ses bile çıkarmadı. ! 1,5 yaşındaydı ve ayakkabıları gibi kendisine büyük gelen bir yaşamı taşımaya çalışıyordu üstünde.
Pazartesi günü yeni evinde olacak. Ve biliyorum ki uygun koşullar sağlandığında hemen açan çiçekler gibi, YUVA'sına kavuştuğunda ruhu yeniden ışıyacak, canlanacak ve şakıyacak.
Arkadaşım nihayet MELEK'ine kavuştu. Harika bir Anne olacak biliyorum. Şimdiden ayakları yerden kesildi ;)
O yuva'da ve diğerlerinde daha bir çok melek var ! Görür görmez tanıyacaksınız ! Siz değil ruhunuz tanıyacak çünkü aynı SEVGİ ile yaratıldınız. Eğer onlardan bir tanesi ile tanışırsanız bundan sonra Cennette yaşayacaksınız.
Ben şimdi yatağımda mışıl mışıl uyuyan meleğimin yanına gidiyorum. Ona sarılacağım ve sabaha kadar cennet kokusunu içime çekip uyuyacağım.
Sevgiler...
O gün anlayamamıştım bu duygularımı, ama bu gün o minik Meleği karşımda gördüğümde anladım, hatırladım, tanıdım ve ağladım... Sevgiden ! Ve yine tek söyleyebildiğim "ama bu çok güzel" oldu ;)
Bir arkadaşımın Koruyucu Aile olmak için bekleyişi sona erdi nihayet. Ve ben bugün adına YUVA denen, tertemiz ama ruhsuz ve soğuk ve hiç YUVA'ya hiç benzemeyen, tam da olduğu gibi bir Devlet kurumuna benzeyen binada gördüm onu.
Üstünde tertemiz elbiseleri, ona 3 numara büyük gelen tertemiz ! ayakkabıları, kıvırcık kumral saçları, minicik burnu, minicik yüzü, ama durgun, donuk ve hafif nemli gözleri ile geldi yanımıza. Tüm fiziksel ihtiyaçları layıkıyla ve belki fazlasıyla iyi karşılanmış ama duygusal ihtiyaçları hep beklemede kalmış haliyle geldi. Arkadaşım ve eşi ile bir gün önce de zaman geçirmişlerdi fakat beni ilk kez görüyordu. İlk kez gördüğü ben 5 dakika sonra onu kucağıma almak istediğimde hemen kucağıma atladı ve 10 dakika sonra bırakmak istediğimde üstüme yapışıp ağladı ! Arkadaşımın kucağında sakinleşti, sustu ve başını göğsüne yaslayıp, sıkı sıkı sarılıp, ürkek ve bulutlu bakmaya devam etti. Bu kez gözyaşımı içime akıttım, acıdığımdan değil, sevgiden değil, çaresizliğimden...
Bakıcılarının dediğine göre kelime haznesi dardı birebir ilgi eksikliğinden oysa orada olduğum 1,5 saat içinde tek bir ses bile çıkarmadı. ! 1,5 yaşındaydı ve ayakkabıları gibi kendisine büyük gelen bir yaşamı taşımaya çalışıyordu üstünde.
Pazartesi günü yeni evinde olacak. Ve biliyorum ki uygun koşullar sağlandığında hemen açan çiçekler gibi, YUVA'sına kavuştuğunda ruhu yeniden ışıyacak, canlanacak ve şakıyacak.
Arkadaşım nihayet MELEK'ine kavuştu. Harika bir Anne olacak biliyorum. Şimdiden ayakları yerden kesildi ;)
O yuva'da ve diğerlerinde daha bir çok melek var ! Görür görmez tanıyacaksınız ! Siz değil ruhunuz tanıyacak çünkü aynı SEVGİ ile yaratıldınız. Eğer onlardan bir tanesi ile tanışırsanız bundan sonra Cennette yaşayacaksınız.
Ben şimdi yatağımda mışıl mışıl uyuyan meleğimin yanına gidiyorum. Ona sarılacağım ve sabaha kadar cennet kokusunu içime çekip uyuyacağım.
Sevgiler...
Çok çok güzel bir olay çok sevindim hem anne - baba, hemde o melek adına. O güzel aileyi ve o Meleği tebrik ediyorum. Umarım tüm hayatı boyunca hep mutlu olurlar. Ve sizide tebrik ediyorum bir melek sevgisi ancak bu kadar güzel kelimelerle ifade edilebilirdi.
YanıtlaSilVe ben biliyorum ki beni bir melek daha bekliyor ne zaman olur bilmiyorum ne zaman kavuşuruz bilmiyorum ama beni bekliyor ve ben en kısa zamanda gidip bulacağım o meleğimide. :)))
Çok çok teşekkürler. Arkadaşıma iyi dileklerinizi ilettim ;) umarım en kısa sürede yeni Meleğinize kavuşursunuz. Ben de ufaktan niyeti bozmuyor değilim ;)
YanıtlaSilokurken ağladım inanırmısınız.....bende evlatlık bir çocuk almak istiyorum,duygularım şuan okadar coştuki su olup aktı resmen...inşallah rabbim bizede nasip eder tez zamanda hayırlısıyla....
YanıtlaSilİnşallah ! Hakkınızda en hayırlısını dilerim.
YanıtlaSilSevgiler
Yorum Gönder